25 Aralık 2007 Salı

DNS Nedir?

DNS (Domain Name System) , yani alan adı sistemi, internetin çok önemli ve bir o kadar da gizli bir yanını oluşturmaktadır. Bu sistem dünyanın en geniş ve en aktif dağıtılmış veritabanını oluşturarak internetin devamlılığını sağlar. Aynı zamanda da, internetteki alan adlarının tutulduğu ve "e-posta alma-gönderme sağlayıcılarına" ait bilgilerin de saklandığı yerdir. Bu sistem, biz herhangi bir siteye giriş yaptığımızda yada e-mail gönderdiğimizde devreye girer ve alan adı çözümlemesi (domain name resolving) olarak da bilinen işlemi uygulayarak alan adlarının "63.122.198.900" gibi IP (internet protokolü) karşılıklarını bize sağlar.
Aslında, DNS bir telefon rehberi gibidir ve işimizi büyük ölçüde kolaylaştırmaktadır. Konuşmak istediğimiz birinin telefonunu, rehberde o kişinin ismiyle nasıl arıyorsak, bir siteye ulaşmak isteyince de o sitenin karmaşık IP adresini yazmak yerine http://www.metu.edu.tr gibi hatırlaması çok daha kolay olan ismini kullanıyoruz. Aynı şekilde e-posta gönderirken de isim@yahoo.com gibi bir adres yazıyoruz. Üstelik sitenin IP adresi denilen bu kodu anlık olarak değişebiliyorken, DNS sayesinde, biz IP adresinden bağımsız olarak, yine eskiden yazdığımız internet adresini kullanabiliyoruz ve o isimde arama yapabiliyoruz. Her ne kadar DNS in görevi kolay bir işmiş gibi düşünülse de bu yapı bazı zorlukları da beraberinde getirmektedir:
Milyonlarca IP adresi ve onlara bağlı milyonlarca site vardır.
Gün içinde milyonlarca adrese ulaşılmak istenmekte, hatta 1 kişi günde yüzlerce IP adresi talebi yapabilmektedir.
IP adresi ve alan adları günlük olarak değişebilmektedir.
DNS’i farklı yapan şey ise dünyada DNS’den başka hiçbir veritabanın bu kadar çok talebe karşılık veremiyor olmasıdır.

Alan Adı (Domain Name) Nelerden Oluşur?
Birbirlerinden noktalarla ayrılmış alt alanlardan oluşur. Bu alt alanlar için sorgulama sağdan sola doğru olur. Yani en üst düzeyde yetkili isim en sağdaki kısımdır. Mesela en.wikipedia.org adresi için bu ".org" kısmıdır. Sıralamak gerekirse: en büyük alt başlık ".org", sonra wikipedia.org" , daha sonra ise "en.wikipedia.org" tur. Herhangi bir IP adresi olan kısma "hostname" adı verilir. (mesela wikipedia.org veya en.wikipedia.org). "Hostname" ve IP adresleri birebir örtüşmek zorunda değildir. Yani bir "hostname" birden çok sayfaya hizmet sağlayabilir yada aynı şekilde bir "hostname" birden çok IP’ye de sahip olabilir.

DNS nasıl çalışır?
Çalışma prensibi, özyinelemeli sorgulama (recursive query) yöntemine dayanır. Bir sitenin adresini internet tarayıcımıza yazdığımızda, bilgisayarımızın ilk yaptığı şey "DNS önbelleği"ne, yani son günlerde talep edilen DNS’lerin kayıtlarının saklandığı yere, bakmak olur. Eğer bu isim yerel kayıtlarda bulunamazsa bilgisayarımız internet servis sağlayıcısının (ISP-internet service provider) özyinelemeli DNS sağlayıcılarının kayıtlarını sorgulamaya başlar. Olumsuz yanıt gelmesi halinde ise temel isim sağlayıcıları (root name servers) ile iletişime geçilir. Bu 13 isim sağlayıcı, ".com", ".org", ".net" gibi en üst düzey alanların (TLD-Top-Level Domains) kaydına sahiptir. Yani temel sağlayıcı sitelerin teker teker kayıtlarını tutmak yerine yetkili isim sağlayıcılarının kayıtlarını tutar. Mesela www.google.com'a tıkladığımızda, bu sağlayıcı "com" için ayrılan alanın kayıtlarına bakar. Bir sonraki sorgu ".com" kısmını geçerek "google.com" için yapılır. Bu internet adresi için var olan kayıtlar alınıp bilgisayarımızın ilk sorguyu yaptığı yerel önbelleğe (local cache) koyulur. Artık bu kayıt yerel hafızaya alındığından, bir sonraki talebe cevap çok daha hızlı gelir. IP, bu kayıtlardan okunduktan sonra internet tarayıcısına sağlanır. Böylece sayfa ekranımızda görüntülenir.
Kısaca; DNS bizim için internet ve e-posta adreslerinin IP karşılarını bulur ve böylece bilgisayarın bu adresleri algılamasını sağlar. Arama normalde, önce temel sağlayıcının kayıtlarından başlarken, bu süreci kolaylaştırmak için, internet sağlayıcısının kayıtları ve bilgisayarın yerel kayıtları kullanıma sokulur. Bu hiyerarşik sistem, internetin devamlılığı için çok önemlidir çünkü milyarlarca talebe karşılık vermek zorunda olan temel isim sağlayıcıları (root nameservers) ancak bu şekilde aşırı yüklenmeden korunmuş olurlar.

Alıntıdır.

23 Aralık 2007 Pazar

Bazı Kavramlar...

ADSL: "Asymmetric Digital Subscriber Line"ı temsil eder. Telefon hattından dijital haberleşme sistemidir. ADSL temelli telefon hattı kurularak İnternet bağlantısının çok daha hızlı ve her zaman için aktif olması sağlanabilir.

AGP: Hemen hemen tüm anakartlar üzerinde yer alan ve özellikle grafik kartlarının sisteme bağlanması için kullanılan bağlantı yuvası. AGP, diğer bağlantı tiplerine göre çok daha yüksek bir hıza sahip.

APPLE MACINTOSH: Apple şirketi tarafından geliştirilmiş bir bilgisayar tipi. Bu bilgisayarlar PC'lerle çok uyumlu değildirler ve MAC OS isimli özel bir işletim sistemine gereksinim duyarlar. Macintosh bilgisayarlar, daha çok kitap ve dergi sayfalarının düzenlenmesi gibi grafik uygulamaları için kullanılırlar.

BANNER: Bayrak ya da bez afiş anlamındadır. internet üzerinde banner, Web sayfalarında bulunan reklamları ifade eder. Bu tip reklamlar, ana sayfanın göze çarpan bir yerine veya sitelerin iç sayfalarına yerleştirilebilirler. Genellikle hareketli resimlerden oluşurlar. Üzerlerine tıklandığında, reklam verenin veya ürünün sitesine yönlendirilmenize aracılık ederler. Karakteristik özellikleri, sitede gezinen kişinin dikkatini çekmek için göz alıcı ve gösterişli olmalarıdır.

BOOT: Bilgisayarın açma tuşuna basmanız ile işletim sisteminin yüklenmesi arasında geçen sürece verilen isimdir. Boot süresi, işlemcinin hızı, bellek kapasitesi ve kullanılan işletim sistemine göre farklılıklar gösterebilir. Yeni nesil bir bilgisayarda bu süre çok kısa olabilirken birkaç yıl önce satın alınan bir bilgisayarın hazır hale gelmesi 1-2 dakika alabilir.

19 Aralık 2007 Çarşamba

Google Desktop



Yukarıdaki videonun Türkçe 'si aşağıdadır.

Google Desktop

Bugün size Google Desktop nasıl kurulur ve çalıştırılır onu anlatacağım.
Bu program konuları aramanızı internetteki kadar iyi ve çabuk masaüstünde arama yapmanıza izin verir.

Google Desktop İndirmek ve Kurmak

Google Desktop kurmak için desktop.google.com adresine gidin. "Kabul Et ve İndir" e tıklayın. "Kaydet" tıklayın. Kurulum tamamlandığında bilgisayarı yeniden başlat ı seçin.

Google Desktop u kişisel tercihlerinize göre (gmail ve kişisel giriş sayfası gibi) özelleştirebilirsiniz. Sonra, "Gelişmiş Özelliklere İzin Ver" tıklayın. Sonra "Evet" tıklatın. " Kenar çubuğuna izin ver" tıklatın.

Masaüstünüzde Dosyaları Aramak

Kurulumdan sonra, Google Desktop anasayfasına masaüstünüzde dosya aramak için gidin.

Bu sayfaya google.com daki arama kutusunun üstündeki "desktop" a tıklayarak ya da görev çubuğunuzdaki bildirim simgelerinden Google Desktop simgesine çift tıklayarak ulaşabilirsiniz.

-
Yukarıdaki videoda konuşmacı arama kutusuna "alumni list" yazıyor ve işte sonuçlar. Web de Google araması yaptığınızdaki kadar çabuk sonuçlar listeleniyor.

Google Gagdets Kişiselleştirmek

Google Desktop, haberler, hava durumu, resimler gibi etkileşimli mini-uygulamalar olan Google Gagdets le birlikte gelir. Bilgisayar ekranındaki kenar çubundan organize
edilebilir.

Masaüstünüzde değişik bölümlere taşıyabilirsiniz, kenar çubuğuna tıklamayla yukarı aşağı taşıyabilirsiniz ve herhangi bir uygulamayı istediğiniz yere sürükleyebilirsiniz.

Fare ile gagdet ın sağ üst köşesine geldinizde beliren gri buton takımı ile gagdet ları kişiselleştirebilirsiniz.

Google Gagdets Kullanmak

Ortadaki menü butonuna tıklayın. Açılır menüden ne ayarlamak istiyorsanız seçin. Kenar çubuğunda not ya da liste yapıp yazabilirsiniz.

İzlediğiniz için teşşekür ederiz. Daha fazla bilgi için bizi online olarak computing.about.com da ziyaret edebilirsiniz.


Çeviri :Kübra KÖSE
BİLGİKENT

16 Aralık 2007 Pazar

Önbellek nedir, bilgisayarın hızı üzerindeki etkisi nedir?

Bilgisayarlar son derece yüksek hızlarda çalışır. Günümüz CPU’ları saniyede 400 milyon ve hatta daha fazla dönüş hızında çalışmaktadır. Bu da, her 2,5 nanosaniyede bilgisayarın eksiksiz bir işlem döngüsünü gerçekleştirebilmesi demektir. Günümüz bilgisayarlarında bunun anlamı bir veya iki komutun yerine getirilmesi demektir. Örneğin bir Pentium III 400 model bilgisayarın iddia edilen hızı budur.
Burada sorun, bilgisayarın, bu hızda çalışırken, program ile verileri başka bir yerde uygulatmaya gerek duymasıdır.
Bu da şöyle gerçekleşir; program ile veri hard disk’ten RAM’e yüklenir. RAM’den önbellek RAM’ine yüklenir ve CPU tarafından burada uygulamaya sokulur.
Hard disk’ler CPU’larla karşılaştırıldığında çok yavaştır, RAM hard disk’e göre çok daha hızlı olmasına karşın CPU’dan 4-5 kat daha yavaştır. Ayrıca, güç kesildiğinde RAM silinir. Önbellek RAM’i ise son derece hızlıdır, CPU ile neredeyse aynı hızda veri alabilmektedir.
Önbellek RAM’i ile normal RAM’in çalışma biçimleri birbirinin neredeyse aynıdır, ancak önbellek çok daha hızlıdır ve pahalıdır. Işte bu nedenle önbellek RAM’leri az kullanılmaktadır, çok pahalıdırlar. Bilgisayarların maliyetini düşürmek amacıyla, çok büyük miktarda veriler hard disk’lerde saklanır, çünkü bunlar çok ucuzdur.
Mühendisler, bilgisayarların maliyetini düşürmek üzere RAM’de veri ve komutlara gereksinim duyulduğunda bunları hard disk’ten yükleyen kontrol ediciler tasarlamıştır. Bunlara RAM’de gerek duyulmadığında, başka birşey yüklenir. Ardından, bilgisayar çalıştıkça, o an için neye gerek duyuluyorsa önbelleğe yüklenir. Kontrol edici neye gerek duyulduğunu başarıyla öngörebilirse, bilgisayar en yüksek hızda çalışabilir.
Soruya gelirsek, önbellek bilgisayarın uygulamaları için gerek duyduğu programı ve veriyi aldığı yerdir. Eğer önbellek CPU’nuzdan yavaşsa, bilgisayarınız yavaşlayacaktır; ancak, eğer hızlıysa, bilgisayarınız hızlanmayacaktır. Dolayısıyla önbelleğin bilgisayarınız için yeterince hızlı olmasına dikkat etmeniz yeterlidir, fazla hızlı önbellek almak paranızı sokağa atmaktır.
İkinci olarak, önbelleğin miktarı bilgisayarınızın hızını etkiler; önbellek ne kadar büyükse bilgisayarınız o kadar hız kazanacaktır. Dolayısıyla, bilgisayarınızın alabileceği kadar önbeleğe sahip olmasına çaba gösteriniz.


Tübitak Bilim ve Teknik Dergisi

11 Aralık 2007 Salı

Anakart



Anakart bilgisayarın temel akımını ve bilgisayar için gerekli parçaları bulunduran fiziksel yapıdır. Tipik bir
kartta, akım şeması yatay sert bir zemine tek bir adımda basılır. Günümüzde masaüstü bilgisayarları için en yaygın
anakart dizaynları IBM AT anakartlarını temel alan AT dizaynıdır. Daha güncel bir uyarlama ise AT dizaynının
geşismiş bir versiyonu olan ATX dizaynıdır. Hem AT hem de ATX anakartlarında temel olarak aşağıdaki parçalar
bulunur:
-Microişlemci
-Hafıza (RAM, ROM vb.)
-Ana giriş/çıkış sistemi (BIOS)
-Genişleme yuvaları
-İç bağlantıyı sağlayan akım şeması

Piyasadaki mevcut anakartların bir kısmında anakart'ın seskartı veya grafık kartı gibi parcaları kendi uzerinde
(on-board) olarak bulundurduğu görülür. Ancak anakarta eklemeler anakartın genişleme yuvası yardımıyla
yapılır. Ankart ve diğer kartlar arasındaki bağlantıyı sağlayan elektronik devreye veriyolu denir.

10 Aralık 2007 Pazartesi

Seri Port (ve COM1, COM2) Nedir?

Bilgisayara verileri bir dizi seklinde göndermek ve ayni sekilde almak için olusturulmus bir giris/çikis kapisidir. Seri çikis, bir kablo üzerinden verileri bir sira halinde, her seferinde 1 bit olmak üzere yollar. Verilerin transfer edildigi kablolar iki tanedir. Bu sekilde bir kablodan veri gönderilirken digerinden veri alinabilir.
Seri giris -çikislara modemler, fareler ve yazicilar baglanir. Iki bilgisayar arasina bir seri iletisim kablosu baglayarak, bunlar arasinda veri transferi gerçeklestirilebilir. Seri giris -çikislar kisaca COM Port 17 (Communication Port/IletisimPortu) olarak adlandirilirlar. Bir bilgisayarda birden fazla seri giris - çıkıs bulunabilir. Bu çikislar COMl, COM2, vb. diye adlandirilir.

OCR ( Optical Character Recognition ) Nedir?

Tarayicilar yardimiyla resimlerle birlikte yazilar da bilgisayara aktarilabilmektedir. Ancak bilgisayar aktarilan yaziyi resim olarak görmektedir. Bu nedenle, bir fotograftan farkli olmayan grafik dosyasi içindeki yazilar OCR (Optical Character Recognition/Optik Karakter Tanima) adi verilen programlar araciligiyla çözülüp metin (text) dosyalarina dönüstürülür.
Böylece OCR programiyla ASCII metinlere dönüstürülen yazilar üzerinde her türlü degisiklikler
yapilabilir. Hem de bu sekilde saklanan dosyalar, resim dosyalarindan daha az yer kaplamaktadirlar. Ancak, bunlara ragmen OCR programlarinin hatasiz çalismalari henüz olanakli degildir. Tarayicilarin bilgisayara takilmasi, yanlarinda gelen 8 bitlik bir ara birim karti yardimi ile gerçeklesirdi.
Günümüzde tarayicilar, her bilgisayarda olan USB portuna direkt baglanabilmekte, ayri bir karta ihtiyaç duyulmamaktadir. Daha sonra tarayicinin yazilimini sisteme  yüklenir.

9 Aralık 2007 Pazar

FireWire Nedir?

FireWire, Apple tarafından geliştirilen, bilgisayara çevre ürünleri bağlanmasında kullanılan yüksek hızlı arayüz bağlantısıdır. IEEE 1394 standardına dayalıdır. 400 ve 800 Mbps hızında veri transferini destekler.

FireWire USB'ye benzemekle beraber kullanım alanı açısından farklılık gösterir. Bilgisayarlara klavye, fare gibi düşük hızlarda çalışan cihazlar genelde USB veri yolu üzerinden bağlanır. FireWire ise, yüksek veri aktarım hızından dolayı, gerçek zamanlı veri transferi yapabilen video cihazları, kameralar, synthesizer, harici disk gibi cihazlar için kullanılır.

IEEE 1394 portu olarak da geçer. 1394a ve 1394b olarak ayrılır. Eğer video kamerasından görüntü aktarma işlemleri yapılacaksa kayıpsız olarak kısa sürede işlemi yapar. Bazı anakartlarda onboard olarak bulunur. Eğer yoksa, firewire içeren bir pci kartla bilgisayara firewire portu eklenebilir.

     

Port (kapı) nedir???

Hardware Port

Bilgisayarla dış aygıtlar arasındaki kablo ile iletişimi sağlayan veri kanallarına port adı verilir. Portlar, seri (COM) ve paralel (LPT) olmak üzere iki temel kısımda incelenir. SCSI, USB, PCMCIA gibi aynı anda birden fazla dış aygıtın bilgisayara bağlanabilmesine olanak tanıyan portlar bulunmaktadır.

Ayrıca bir diğer anlami; PC nin,ağdan ulaşıldığında gelen mesajları depolamasi için bellek uzerinde bıraktığı ama network dilinde rakamlarla(0-65535) ifade edilen alana verilen isimdir.

(vikipedi)

8 Aralık 2007 Cumartesi

Zip Nedir?

Zip dosyalari dosyaları saklamak ve dağıtmak üzere arşivlenmesiyle oluşan dosyalardır. Zip dosyaları bir yada daha fazla
dosyayı kapsar. Genellikle, zip olarak saklanan dosyalar sıkıştırılmış olur yer kazancı sağlar. Zip dosyaları
dosyaları gruplamak ve iletimini hızlandırmak için kullanılırlar. Zip format'ı ayrıca yaygın kullanımı ile teknoloji standartı
haline gelmiştir.

Zip dosyası oluşturmak, düzenlemek veya açmak için İnternet üzerinde de kolaylıkla bulunabilen programlar vardır. Bunların
yaygın olanları winzip, winrar (Windows), unzip (*nix), SmartZip (Macos) adlarındaki programlardır.


Alıntıdır.

Bad Sector Nedir?

Bir hard diskte bilginin saklanabildiği en küçük bölge sektördür ve sektörler disk plakarı üzerine yayılmıştır. Bu sektörlere okuma/yazma kafalarıyla ulaşılır ve bu kafalar okuma/yazma işlemini plakalara değmeden manyetik olarak yaparlar. Disk çalışmadığı zaman da okuma/yazma kafaları plakalar üzerinde Landing Zone denen bir bölgeye "iniş" yapıp orada dururlar. Güçte ani bir kesilme veya bir dengesizlik sonucu bir kafa disk yüzeyine çarparsa Head Crash dediğimiz kafa çarpma olayı olur. Kafa landing zone yerine bir sektörün üzerine düşerse o sektör hasar görerek kullanılamaz hale gelir ve kullanılamayan bu bozuk sektöre Bad Sector denir. Diski tekrar sorunsuz olarak kullanabilmek için Scandisk gibi bir araç kullanılarak diskteki bad sectorler kullanılmamaları için işaretlenmelidir. Başka bir yöntemse diske low level format atarak sektörleri tekrar oluşturmaktır, bu esnada sektörler plakadaki bozuk kısımlar atlanarak sağlam bölgelerde tekrar oluşturulur.

Alıntıdır.

Robotlar artık keman çalıyor...

Toyota, sanatsal kabiliyetlere sahip bir robota imza attı. Karşınızda keman çalan robot...

Japon araba üreticisi Toyota, Edgar Elgars'ın "Pomp and Circumstance" eserinin tüm tonlarını keman ile çalabilen bir robot tanıttı.

Toyota'ya göre robot 1.52 metre uzunluğunda, yaklaşık 56 Kg ağırlığında ve her kolunda 17 eklem var. İki sene önce Toyota trompet çalan robotu da Japonya'daki bir tanıtımda halka sunmuştu.

Chip ONLİNE

6 Aralık 2007 Perşembe

Firefox 3: Beta 2, Aralığa yetişecek

Geliştiriciler 21 Aralıkta tarayıcının 3. sürümünün ikinci Betasını yayımlamayı planlıyorlar...

Firefox geliştiricileri 21 Aralıkta tarayıcının 3. sürümünün ikinci Betasını yayımlamayı planlıyorlar. 7 Aralıktan itibaren ise program kodunun dondurulacağı söyleniyor, bu aşamadan sonra yenilikler şimdilik eklenemeyecek.

Zaman planına uymak için hata ayıklama aşamasının hiçbir komplikasyon olmadan devam etmesi gerekiyor. Geliştiricilere göre bu yüzden çıkış tarihi bir sonraki seneye ertelenmesi söz konusu olabilir.

Chip ONLİNE

NTVMSNBC Teknoloji Haberleri

Vikipedi'de Arama Yapın!!!

Powered By Blogger

Biraz da Müzik!!!

Hava Durumu

Fenerbahçe Haberler